KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI
KİTLE EĞİTİM ARAÇLARI Televizyon Eğitimin önemi yanında, kalitesi ve uygulanış biçimleri de üzerinde durulması gerekli konulardan biridir. Toplumun fertlerine iyi bir eğitim vermenin hangi araçlarla ve nasıl olacağı da dikkat edilmesi gereken bir başka konudur. Günümüzde birbirinden çok farklı ve değişik yaş gruplarına yönelik eğitim araçlarından yararlanılmaktadır.Bu araçların en önemlisi kuşkusuz televizyondur. Çünkü, göze ve kulağa aynı anda hitabeden televizyon, okur yazar olsun olmasın her yaş grubundaki insanın ilgisini çekebilmektedir. Televizyon,bütün dünya, hatta ülkemiz için çok yeni olmakla beraber, daha şimdiden faydaları ve sakıncaları tartışılır hale gelmiştir. Okullarda yapılan veli toplantılarında pek çok anne, baba çocukların televizyon yüzünden uykusuz, kaldıklarından, ödevlerin yetişmeyişinden ve çocukların başarısız düştüklerinden yakınmaktadırlar. Helede birkaç kanaldan yayın yapan ülkelerde televizyon olayı, iyice tartışılır hale gelmiştir. Ülkemizde de birden çok kanaldan yayınlar devreye girmeye başlamıştır. Amerika’da yapılan bir hesaplamada bir insan ömrünün 15 yılının televizyon başında geçtiği hesaplanmıştır. Televizyon , insanların eğitim, öğretimine hizmet edeceği yerde, insanlar televizyonunun bağımlı bir kölesi durumuna geldikler takdirde tehlike daha da büyüktür. Eğer anne, baba ve öğrenciler dahil, ailenin bütün fertleri, televizyonun düğmesine hakim olmazlar ise kazandıklarından daha fazlasını televizyon başında kaybedeceklerdir. Görüldüğü gibi, en iyimser düşüncelerle de olsa televizyon gerçekten henüz insanlığa ne götürüp ne getirdiği belirsiz, evimize kadar girip tek başına bizi etki altına alan 20.yüzyıl teknolojisinin bir ürünüdür.Yani İngiltere’de bir evdeki televizyon makinesi ile, Japonya’daki bir evdeki televizyon makinesi, aynı makinedir.Fakat programları farklıdır. O halde;eğlenirken milli düşünürken milli, dinlenirken milli, eğitirken milli olan TV gibi bir alet çağın bir harikası olarak baş köşedeki yerini almalıdır, almaya layıktır. Televizyonun milli olması ne demektir? Televizyonun milli olması demek, hitap ettiği milletin maddi ve manevi milli ahlâki dini, sosyal tarihi ve kültürel değerlerine top yekün sahip çıkması ve onların titizlikle korunup nesilden nesile aktarılmasına yardımcı olmak demektir. 2000 yılının ilk 4 ayında 6 bin 345 şikayet ve şikayetleri aranıyor. 479’u anne ve babalar çocukları ile ilgili endişeleri algılayamazlar. Tukude vahyet, emayet, şiddet, ceset küfür, argo, gibi olaylarla bir hayli fazla kullanıldığını, reklamlar çocukları kötü etkilediğini bir çocuğun reklamdan filimden etkilenmesi 1+1=3 eder. TV 2000 yılının ilk 4 yılında 6 bin 345 şikayet aranıyor RTÜK 479’u anne ve babalar çocuklarıyla ilgili endişeleri ve şikayetlerini oluşturuyor. TV’lerde vahşet, cinayet, şiddet, ceset, küfür, argo, gibi olguların bir hayli fazla kullanıldığını çocukların bunları taklitten kaçınmadığını reklamların çocukları kötü etkilediğini 1+1=3 eder sloganı yerli dizilerde silah taşımanın bir marifet olarak görülmesi, beş maymun çetesi adlı çocuk programının çeteleşmeye özendirmesi intihara özendirici görüntüler mafya babası tiplemeleri kadınların tuhaf sesler çıkararak şampuan reklamı Pokemon, Common adlı çizgi filmler şiddeti ve ruh sağlığını bozuyor. Yatak sahneleri bol filmler, homoseksüellik ile ilgili programlar da cabası Sevinçte ve kederde, milletin çoğunluğu temel alınmalı bir azınlığın sevinci ve kederi, kitlelerin sevinci ve kederi ile çatışır olmasına rağmen ısrarla genellemeye gidilmemelidir.sanat ve saygılı sanatkar, bir toplumda saygı görmelidir.buna inanıyoruz. Fakat, sanatkar, içinde yaşadığı toplumun dışında birisi değildir. Reklamların, dizelerin filimlerin pek çoğunda zararlı alışkanlıklara genç nesiller adeta özendirilmelidir.